27 Eylül 2010 Pazartesi

Yeni Dünya


Terrence Mallick filmden çok bir şiire benzeyen “Yeni Dünya – Amerika’nın Keşfi”nde bildiğinden şaşmıyor. Seyirciyi, yapımcıları, Hollywood’u ve eleştirmenleri umarsamadan, iki buçuk saatliğine kendini Tanrı ilan ediyor. (24 Şubat 2006)


Terrence Mallick sıra dışı bir yönetmen. Bunu yalnızca kendi gibi sıra dışı olan filmlerine bakarak söylemiyoruz. Kendini bir gizem perdesinin gerisinde tutması, uzun kariyeri boyunca topu topu dört film çekmesi onun diğer alametifarikaları. Mallick’in kendi cebinden de para koyduğu ilk filmi 1973’te gösterime giren Badlands olmuştu. Gişedeki başarısızlığa rağmen otoritelerin tezahüratı yapımcıları gaza getirdi ve Mallick 1978’de Days of Heaven’ı çekmek üzere kamera arkasına geçti. Bir sonraki filmini seyretmek içinse tam yirmi yıl beklememiz gerekecekti ama sonuç bu uzun bekleyişe değdi doğrusu. 1998 tarihli İnce Kırmızı Hat’tın ardından Mallick’den bu kez ne kadar ses çıkmayacağı üstüne bahisler dönmeye başlamıştı ki, Mallick kriterlerine göre fazla uzun sayılmayacak bir süre içinde usta yönetmenin yeni bir film için kolları sıvadığı haberleri gelmeye başladı.

“Sıradışı” kelimesi bir filmi tarif ederken kullanıldığında, seyircinin çoğunluğunun hazzetmeyeceği bir filmin söz konusu olduğunu az çok anlamıştır artık sinema severler. Mallick ilk filminden itibaren “mainstream” denen genel geçer (ya da genel seyreder) sinema seyircisinin nabzına göre şerbet dağıtmayan, Hollywood’un seyirciyi tavlamaya yönelik trüklerine ve geleneksel alışkanlıklarına yüz vermeyen nev-i şahsına münhasır bir yönetmen oldu. Yapımcıların “kabus” tabir ettiği türden bir yönetmen yani. (Söylentilere göre oyuncuların da…) Aslında bu açıdan bakıldığında Mallick’in az film çekmesine başka anlamlar da yüklemek mümkün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder