19 Eylül 2010 Pazar

Osmanli Cumhuriyeti


Osmanlı Cumhuriyeti, komedyen ve dizi oyuncusu Ata Demirer'in başrolünde oynadığı tarihi bir film. Diğer oyuncuları ise Vildan Atasever, Sümer Tilmaç, Ruhsar Öcal, Kerem Kupacı, Ali Düşenkalkar, Belma Canciğer ve Sezen Aksu gibi kişilerdir. Yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını ise Gani Müjde yapmaktadır. Film, 21 Kasım 2008'de vizyona girdi.[2] Filmin çekimleri, Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Aya İrini, Sepetçiler Kasrı, Karaköy, Nakkaştepe ve Fatih başta olmak üzere 23 farklı mekanda 5.5 haftada çekilen filmde yaklaşık bin 500 kişi görev almıştır.[3]

Film, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa'da da gösterime girmiştir.[4]
Konu başlıkları [gizle]
1 Konusu
2 Galası
3 Eleştiriler
3.1 Diğer Eleştiriler
4 Oyuncular
5 Ekip
6 Kaynakça
7 Dış bağlantılar
Konusu [değiştir]

Uyarı: Yazının devamı, eserin konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir.
Film, 1888 yılında başak tarlasında koşan ve sonra Mustafa Kemal olduğu anlaşılan çocuğun bir ağaca tırmanıp, kafesteki bülbülü alırken kafasının üzerine düşmesiyle başlıyor. Ardından filmin kararması ile 2008 yılına geliniyor. Bu tarihte Kurtuluş Savaşı gerçekleşememiş ve Türkiye Cumhuriyeti kurulamamıştır. Bununla birlikte Mustafa Kemal Atatürk adında bir önder de ortaya çıkamamış ve Ankara başkent olamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, yaşadığı ağır toprak kayıpları sonucunda Anadolu'nun batısına kadar gerilemiş, sonucunda Amerikan mandasına girmiştir. Padişah 7. Osman aşık olmuş ve sonunda birkaç olay geçirerek kendisinin başkaları karşısında bir kukla olduğunu trajikomik bir şekilde anlamıştır. Ayrıca sadrazamı dahil çevresindekiler AB yanlısıdır. Filmin ikinci yarısında ise Atatürk’ün var olduğu bir cumhuriyet anlatılmaktadır.[2]
Uyarı sonu.
Galası [değiştir]

Filmin galası Lütfi Kırdar Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Etkili bir şekilde süren sağanak yağışa rağmen galaya gelen çok sayıda davetli, mehteran takımı ile karşılanmıştır. Galada salon görevlilerinin, filmde olduğu gibi "ginger" adı verilen iki tekerlekli akülü ulaşım aracını kullanarak görev yapması dikkat çekmiştir.[3]
Eleştiriler [değiştir]

Filmde, özellikle Atatürk'ün karga kovalerken öldüğü sahnesi çok konuşulmuştur. Bununla ilgili en büyük tepkiyi Profesör Toktamış Ateş vermiştir. Toktamış Ateş: “Atatürk’ün karga kovalarken ölmesini fevkalade münasebetsizce buldum. Halk ne der, espri olarak kabul eder mi, hoş görür mü açıkçası bilemiyorum. Ancak kendisini Atatürkçü olarak tanımlayan bir insanın böyle bir sahneden rahatsız olacağını, böyle bir sahnenin hoşa gitmeyeceğini tahmin ediyorum. Karga kovalarken öldüğü sahneyi çok dramatik bir an olarak göstermiş olsa dahi bunu bile münasebetsiz bir şey olarak görüyorum. Kabul edilebilir bir durum değil.” demiştir.
Fakat, Gani Müjde: “Film Atatürk’ün çocukluğunun geçtiği Selanik’te başlıyor. Filmin başında Atatürk’ün 7-8 yaşlarında karga kovalarken ölümünü konu ediyoruz. Bunun yanlış yorumlanacağını hiç sanmıyorum. Çünkü biz sonrasında değişen tarihi sorguluyoruz, dalga geçmiyoruz. Bu sahne aslında bir dramın başlangıcı. Kimse benim ne denli Atatürkçü olduğumu sorgulayamaz. Filme gelenleri bekleyen başka bir sürpriz daha var ama söylemem. Bu hikâyenin samimiyetine inanan herkesin Atatürk düşmanı bile olsa filmi merakla izleyeceğini düşünüyorum. Filmde sert bir gönderme yapmıyorum. Benim Atatürk sevgim filmin her karesine sinmiştir. Kuşkum, çekincem hiçbir zaman olmadı. Olumsuz yorumlar ancak filmi henüz seyretmeyenler açısından olabilir. İnsanlar salondan bu filmi alkışlayarak ayrılacaklar.” diye karşı çıkmıştır.[5]
Diğer Eleştiriler [değiştir]
Murat Özer: “Kahpe Bizans’ı aratıyor. Keşke ‘Kahpe Bizans’taki gibi parodi üzerinden giden bir film çekseymiş. Senaryodan kaynaklanan sorunlar var, anlatımdan kaynaklanan sorunlar var, oyunculuktan kaynaklanan sorunlar var. Son zamanlarda kabaran milliyetçilik damarımız üzerinden de giderek biraz ajitatif bir film haline getirmiş.”.[6]
Murat Erşahin: “Ben filmi beğendim. Çok dört başı mamur olmamakla birlikte beklediğimden iyi çıktı. Sulu sepken bir şey değil. Ciddi bir şeyler söylemeye çalışıyor kendince ve bunu bir tutarlılık içinde yapıyor. Tam bağımsızlık uğruna güzel şeyler söylüyor. Ben Gani Müjde’nin sağlam bir film çektiğini düşünüyorum. Özet olarak kötü film değil.”.[6]
Şenay Aydemir: “Bence ne olduğuna tam karar verememiş; komedi mi, drama mı? Bu yüzden hiçbir şey yerli yerine oturmuyor. Film boyunca padişahın hikâyesini komedi unsurlarıyla bezeyip film sonunda bu kadar drama yüklendiği zaman ne komedinin ne de dramanın anlamı kalıyor. Her şey ciddiyetini kaybediyor. Trajikomik bir olaya dönüşüyor. Filmin en büyük problemi bu.”.[6]
Esin Küçüktepepınar: “Şu andaki memleketin karmaşık hissiyatı gibi olduğunu düşünüyorum filmin. Ama bu karmaşıklığın bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Biraz niyeti konusunda kafası karışmış bir film. Bir komedi drama olamamış, yetersiz kalmış. Getirdiği yeni bir şey yok. Bir sinema yapıtı olarak beklentileri vermiyor. Dönem filmi de değil, komedi filmi de değil. Dolayısıyla ironisinin arkasında düşünülmüş bilinçli bir fikir de yok. Bir kaynaştırma bir taraf tutma metodu da çok anlaşılmıyor. Sinemaseverler bir şekilde eğlenecektir.”.[6]
Cüneyt Cebenoyan: “Gülmeyi umuyordum, gülemedim. Komedi filmi olduğunu düşünmüyorum, milliyetçi ulusalcı duyarlılığa hitap eden bir film olduğunu düşünüyorum. Antiemperyalist duyarlılık bende de olan bir şey, katılıyorum ama bu hali çok geri. Çocukça hatta. Aydınımızın, entelektüelimizin en büyük sorununu yansıtıyor; Kemalizm’in başöğretmen tavrı... Öğreten adam konumunda görmüş kendisini yönetmen ve senarist; öğretiyor, bize bir şeyler bildirmeye çalışıyor.”.[6]
Nil Kural: “Komedi filmi gibi lanse edildi ama bu bir komedi filmi değil. Distopya ya da ütopya diyebileceğimiz, bir fikirden yola çıkan, gelecek nasıl olurdu tahayyülü üzerine kurulmuş bir film. Komedi, küfür gibi şeylerle girmesine rağmen, ağırlıklı olarak bir distopya. Filmin hem ülkenin politik atmosferinde ortaya koyduğu çok ataerkil bir toplum portresiyle, hem de şiddet ve milliyetçilik açısından, ülkenin kuruluşuna dair Mustafa’nın yarattığı tartışmaları arttıracağını düşünüyorum. Bir yandan da film kendine bir komedi olarak değil, bir distopya olarak yer verdiği için, verdiği fikirleri de kafası karışık ve tehlikeli buluyorum.”.[6]
Fırat Yücel: “‘Osmanlı Cumhuriyeti’, “Ya Atatürk olmasaydı” fikrini, bugünün siyasi gündemine dair spesifik öğelerle yeterince beslemiyor, ilkokullardakihaliyle bırakıyor. ‘Liboşluk’, ‘Amerikan yandaşlığı’, ‘vatan hainliği’ gibi zaten insanların yıllardır birbirlerini karalamak için kolayca kullandıkları, içi boş bir etikete dönüşmüş sıfat ve konumlar, filmde yeniden üretiliyor. Mizah, sosyal hayatın nasıl da kaba ve sert kalıplar üzerine kurulu olduğunun farkına vardırır ve insanların bu kalıpları/stereotipleri/çatışma noktalarını sorgulamalarını sağlar. Osmanlı Cumhuriyeti ise bu kalıpları, olduğundan da daha kaba bir halde tekrar önümüze sunuyor. Üstelik ‘ne ABD, ne Avrupa Birliği, ne IMF’ şeklinde özetlenebilecek ucuz ve naif bir milliyetçiliğe savrulyor ve hatta ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ raddesine kadar ulaşıyor.”.[6]
Oyuncular [değiştir]

Ata Demirer - Padişah VII. Osman
Vildan Atasever - Asude
Sümer Tilmaç - Yâdigar
Ruhsar Öcal - Saliha Sultan
Ali Düşenkalkar - Başmabeyinci İbrahim Paşa
Kerem Kupacı - Şoför Dumrul
Alp Öyken - Vali William Highwill
Zekeriya Hocalar - Albay Colonel Eagle
Belma Canciğer Müjde - Nevbahar Sultan
Ziya Durukan - Şehzade Arda Mehmet
Hakan Vanlı - Sadrazam Sadık Muhtar
Yusuf Atala - Mabeyin Katibi Enver
Necmi Yapıcı - Üzeyir
Ceyhun Yılmaz - Trafik Polisi
Beyti Engin - A. B. D. Yüzbaşı
Ahmet Çevik - Selamet
Suzan Kardeş - Eftelya
Özden Özgürdal - Cazgır
Ceren Soylu - Hayat kadını
Günay Karacaoğlu - Çiçekçi Kadın
Zuhal Yalçın - Rukiye
Murat Serezli - Mağaza Sahibi
Hazal Şenel - Kasiyer
Sinan Çalışkanoğlu - Piştici
Çağlar Çorumlu - Piştici
Faruk Kuruçay - 1. Militan
Erkan Erten - 2. Militan
Serhan Arslan - Direnişçi
Özgür Özgülgün - Direnişçi
Süleyman Yağcı - Direnşçi
Mustafa Uzunyılmaz - Kuşbaz
Birsen Dürülü - Halayık
Faruk Karaçay - Militan
Özgür Özgülgün - Militan
Fulya Şirin - Haber Spikeri
Elif Verit - Gazeteci
Sezen Aksu - Kendisi
Ekip [değiştir]

Yönetman:
Gani Müjde
Senaryo Yazarları
Gökhan Karagülle
Gani Müjde
Fatih Solmaz
Emre Bülbül
Yapımcı
Şükrü Avşar
Görüntü Yönetmeni
Uğur İçbak
Kurgu
Mustafa Preşeva
Köstüm Tasarım
Baran Uğurlu
Zeynep Şan - Kostüm Tasarım Asistanı
Nalan Pişirici - Kostüm Tasarım Asistanı[7]
Yapım Ekibi
İzzet Arslan - Uygulayıcı Yapımcı
Selim Aydoğdu - Yapım Sorumlusu[7]
Yönetmen Ekibi
Tolgay Ziyal - Yardımcı Yönetmen
Burcu Alptekin - Yönetmen Yardımcısı
Osman Taşçı - Yönetmen Yardımcısı
Elif Verit - Yönetmen Yardımcısı
Nurgül Kaan - Yönetmen Yardımcısı
Aslı Kay - Koordinasyon[7]
Sanat
Gül Karapınar - Sanat Asistanı
Ayşe Gülsüm Özel - Kostüm Asistanı
Ulaş Tuna Astepe - Kostüm Asistanı
Ebru Tunçoktay - Kostüm Asistanı
Aytül Yenibayrak - Kostüm Asistanı[7]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder